Herkesi ve heşeyi sevmek harika bir durum. Ayrıca bu çok aşklılık dediğimiz ve cinsellik içeren bir duruma yol açabilir. Herkesi sevme kapasitesine sahipken neden sevgimizi ve cinselliğimizi bir kişiyle sınırlandıralım? Tekeşlilik, korku ve kıskançlıklarımızın doğal olmayan bir sonucu değil mi?
Bununla birlikte, çok aşklılık deneyimini yaşayan insanlar, genellikle olgunluğa ulaşmış tek eşli ilişkilerinde daha fazla sevgi, derinlik, amaç ve tatmin olduğunu düşünürler. Çünkü bu ilişilerde partnerler birbirlerini, kendi içlerindeki tüm insani potansiyelleri farketmeleri için zorlarlar. Bu ilişkiler, gerekli içsel ruh çalışmaları tamamlandığında, güzellikle kendiliğinden oluşur.
O kişi hayatınıza girdiğinde, sağlıklı kadınsı ve erkeksi kutuplarınızı dengeleyerek varlığınızın dört boyutundaki yedi çakranın hepsinde ortak bir şekilde yaratma, öğrenme, iyileşme, büyüme ve uyanma yoluna girersiniz. Bu yolda geri dönme ve ya birbirinize yaptığınız kattıkları değiştirme ya da geri alma imkanınız yoktur.
Ruh eşimizi kendimize çekmeye hazır olmak için kişisel çalışmalarımızı yaparken, çoğu yol gösterici bekarlığı öneriyor, böylece o kişi karşımıza çıktığında onunla olmaya tamamen açık ve hazır oluruz.
Bu yüzden naçizane ve pratik olabilecek önerim, daha fazla büyümeniz için potansiyelinizlerinizin neler olduğunu keşfetmeniz ve hayat amacınız hakkında çok net olmanızdır.
Daha sonrasında ruh eşinizi bulmak veya onu kendinize çekmek için proaktif hale gelebilir ve o özel kişi hayatınıza girdiğinde onu hemen saptayabilirsiniz.
Büyümenin ve uyanmanın aşamalarını araştıracağımız bu hafta sonu gerçekleşecek olan etkinliklerimiz, özellikle sizin ve ruh eşi konusuna ilgi gösterenlerin dikkatini çekebilir. Ayrıca Şubat ayının 1’inde 2’sinde ve 7’sinde gerçekleştireceğimiz ruh eşi temalı etkinliklerimize de göz atabilirsiniz. Kim bilir, belki etkinliklerimizin birinde, o özel kişiyle tanışma şansını bulursunuz.