İnsanlarda libidoyu düzenleyen şeyler cinsiyet hormonları olan testosteron ve östrojen, dopamin ve beyindeki ödül/haz çekirdek akümülatlarına (nucleus accumbens) etki eden ilişkili nörotransmiterlerdir. Bu kimyasallar ya doğal olarak salgılanır, böylece bebek yapma arzusu ve arzusu yaşarız ya da cinsel olarak çekildiğimiz, delicesine arzuladığımız ve aşık olduğumuzda salgılanırlar. Bu hormonların salgılanma sıklığı ve miktarı genetik, biyolojik, tıbbi, sosyal, psikolojik ve ruhsal faktörlerden etkilenir.
Bazı insanlar genetik olarak diğerlerinden daha yüksek veya daha düşük bir libidoya sahiptir. Biyolojik olarak yaş ve fiziksel sağlık da büyük bir rol oynamaktadır. Sosyal faktörler, işyerindeki stres, aileniz veya arkadaşlarınızla yaşadıklarınız libidoyu etkiler. Psikolojik zorluklar arasında çözülmemiş travma, cinsel istismar, ilişki çatışmaları, kişilik bozuklukları ve psikiyatrik hastalıklar genellikle libidoyu düşürür. Olumsuz tıbbi durumlar, ilaçlar, hamilelik, çocuk yetiştirme, menopoz ve nikotin ve alkol, düşük cinsiyet hormonları dahil olmak üzere bazı yasal ve yasa dışı ilaçlar etki eder. Ruhsal gelişim, baskıya, ayrışmaya veya dini inançlar bakir/bakire yaşama dogmasına yol açarsa cinsel dürtüyü azaltabilir:. Bununla birlikte stres, korku ve utanç azaltılarak, tantrik uygulamalar ve kutsal cinsellik kişiyi teşvik ederek libidoyu artırabilir.
Gördüğümüz gibi, cinsel istek çok karmaşık bir konudur, bu nedenle neden ve sonucu kolayca karıştırabiliriz. Ancak tüm yönleri ayrıştırıp anlamak ve anlamlı şekilde bütünleştirmek, özellikle cinsel arzuyu ve canlılığı yeniden kazanmak veya eşinizi canlandırmak için onu desteklemek istiyorsanız, size net bir cevap verebilir.