Soru : Her zaman arkadaşlarıyla oyunlar oynuyor. Beni dinlemiyor. Özel günlere önem vermiyor. Onunla ilgili isteklerime duyarsız.
Martin Ucik: Bizimle bu soruyu paylaştığın için çok teşekkür ederim. Eminim ki bu senin için çok acı ve sinir bozucu bir deneyimdir. Burada benim gördüğüm birkaç seçenek var:
A – Artık eskisi kadar senden hoşlanmıyor, ama senden ayrılmak da istemiyor, çünkü ilişkiden hala yararlanıyor ya da belli ihtiyaçları senin tarafından karşılanıyor, ama o aynı şekilde senin ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Ona onun hakkında (zamanında) ne sevdiğini ve hangi yönlerini takdir ettiğine dair bir mektup yazabilir misin ya da onunla direkt konuşabilir misin? Eğer bu konuda açıksa ona kendi ihtiyaçlarından bahsedebilirsin (talepte bulunmadan) ve ona bu ihtiyaçların hangilerini karşılayabileceğini sorabilirsin. Ona şimdi net ve kısa ricalarda da bulunabilirsin: Seninle haftada bir sinemaya gitmek/ film izlemek istiyorum. Seninle haftada iki kere yemek yapmak/ yemek yemek istiyorum. Seninle haftada bir (???) oynamak istiyorum. Erkekler genelde net taleplere karşılık verir ve en önemlisi takdir edilmek isterler, senin için tabii olan şeylerde bile.
B – Korku-Utanç Dinamiği döngüsüne girmiş olabilrsiniz
( Korku- Utanç Dinamiği)
Ekekler ve kadınlar arasındaki korku-utanç dinamiği, Birincil Fantezi ile yakından ilişkilidir. Kadınlarda korkunun bilinçsiz duygusal tepkisi, kendilerini erkek partnerleri tarafından tecavüze uğramaya ya da başka bir şekilde zarar görmeye, maddi yönden desteksiz kalmaya, duygusal bağlantının kopmasına veya terk edilmeye karşı korumasız hissettiklerinde ortaya çıkar.
Erkeklerde utanç duygusunun bilinçsiz duygusal tepkisi, emeklerinin karşılığını alamadıklarını hissettiklerinde, amaçları doğrultusunda desteksiz kaldıklarında, iğdiş edildiklerinde ve böylece partnerlerinin korunma, besin, refah ihtiyaçlarını ve beklentilerini, yeteri kadar karşılayamadıklarını sezdiklerinde ortaya çıkar. Bu durum, kadın erkekten istediği sevgi ve desteği elde etmek için söylendiğinde ve ona meydan okuduğunda, ilişkinin çöküşüne yol açan aşağı yönlü bir sarmal oluşturabilir ve erkek utanma ve şikayet etmeyi önlemek için geri çekilir.
Brené Brown utancı ‘’kusurlu olduğumuza ve dolayısıyla sevgi ve aidiyete layık olmamaya inanmanın son derece acı verici hissi ve deneyimi’’ olarak tanımlar. Utanç hakkında bilmemiz gereken üç şey olduğunu savunuyor: Hepimiz buna sahibiz, bunun hakkında konuşmaktan korkuyoruz ve bununla ilgili ne kadar az konuşursak o kadar hayatımızın kontrolünü ele geçiriyor. Yine de, kadınlar ve erkekler utancı farklı şekillerde yaşıyorlar. Kadınlar için utanç, “Her şeyi yapın, mükemmel bir şekilde yapın ve savaş verdiğinizi görmelerine izin vermeyin” diyen, ulaşılamaz beklentilerden oluşan bir ağdır. Erkekler için birincil utanç buyruğu, ‘’Zayıf olarak algılanmamaktır.’’ Kadınlara utancı neyin tetiklediğini sorduğunda, verdikleri ilk cevap nasıl göründükleriydi, yıllarca süren bilinçlenme ve eleştirel farkındalığa rağmen, kadınlar hala zayıf, genç ve güzel olma konusunda utanç duymaya eğilimlidirler. Erkeklerin verdiği en yaygın cevap ise, utancın ister iş yerinde, futbol sahasında, ister yatakta, evlilikte ye da çocuklarla olsun, başarısızlık duygusu tarafından tetiklendiği yönündeydi.
Bilinçli hale geldiğinde, korku utanç dinamiği her iki partner için de iyileşme ve büyüme için inanılmaz bir fırsat haline gelir. Aslında, Bölüm 2’de göreceğimiz gibi, erkekler, kadınların ve çocukların korunma ve refah arzularına, isteklerine, karşılaştıkları sorunlara çok daha iyi çözümler üreterek, yaratıcı bir şekilde cevap verdiklerinde, bu dinamik insanlığın evriminde büyük bir rol oynadı.
C- Belki ikinizin ‘aşk dili’ farklıdır. Ondan seninle bir test çözmesini rica et (biz sana bir test yollayabiliriz eğer bulamazsan). Ondan onu sevilmiş ve değerli hissettiren 20 şeyin listesini yapmasını rica et ve sen de onunla kendi listeni paylaş. Her gün birbiriniz için en az bir şeyi yapma kararı alın.
D- Belki onun kaçıngan bir bağlanma tipi varken senin kaygılı bir bağlanma tipin olabilir.
( Bu yetişkinler yüksek seviyede bağımsızlık arzu ederler ve sıklıkla bağlanmaktan tümüyle kaçınırlar. Kendilerini, kendi kendine yeten insanlar olarak görürler, bağlanma hislerine karşı dayanıklılardır, refahları için yakın ilişkilere ihtiyaç duymazlar, kolay incinen duyguları bastırırlar, kendilerini partnerlerinden (çoğunlukla haklarında kötü bir görüşe sahip oldukları) uzaklaştırarak reddedilme ile başa çıkarlar, daha az güvenirler, karışık sinyaller gönderirler, bağımsızlıklarına çok değer verirler, mevcut veya önceki partnerlerine değer vermezler, duygusal ve fiziksel uzaklaştırma stratejileri kullanırlar, ilişkide sınırlara önem verirler, ilişkinin nasıl olması gerektiğine dair gerçek dışı bir romantik görüşe sahiptirler, ilişkilere yönelik sabit bir görüşleri ve kesin kuralları vardır, anlaşmazlık veya patlamalar sırasında kaçarlar, niyetlerini açıkça belli etmezler ve partnerleriyle aralarında ne olup bittiğine dair konuşmakta zorluk çekebilirler. )
E- Bir ilişki danışmanı ya da terapistine gidebilirsin, ya da danışmanlık için bana başvurabilirsin.