Doğru sınırları belirlemek, değerlerinize, ihtiyaçlarınıza, psikolojik sağlığınıza, bilinç seviyenize ve ruhsal idrakınıza bağlı karmaşık bir konudur. Fiziksel şiddet, aldatma, kasıtlı duygusal istismar, yalan söyleme, hırsızlık, dolandırıcılık, tecrit vb. gibi çoğun insan tarafından hem fikir olunan ve geçilmemesi gerekilen evrensel sınırlar vardır. Bu temel insani değerler ve ihtiyaçlar ihlal edildiğinde sınırlarınızın çok zayıf veya geçirgen nitelikte olduğunu bilmelisiniz. Öte yandan, çok bencil olduğunuzda veya kendinizi başkalarına ve yeni deneyimlere kapattığınızda sınırlarınız çok dar ve sıkı olabilir. Öğrenmenizi, iyileşmenizi, büyümenizi, uyanmanızı ve daha fazla özgürlüğe doğru ilerlemenizi engelleyen korkulardan kaçınarak düzeltebilirsiniz. Sınırlarınızın çok zayıf veya çok keskin olduğunu düşündüğünüz olayların bir listesini yapmanızı öneririm. Daha sonra bunları insanlığınıza ve dürüstlük, ifade özgürlüğü, şiddete başvurmama, vb gibi temel değerleri baz alarak ve esnetilebilme, öğrenilebilme, iyileştirilebilme, büyütülebilme ve uyandırılma potansiyellerine göre sınıflandırabilirsiniz. Örneğin, diğer insanların içinde bulunduğu gerçeklik, iyileştirmek isteyebileceğiniz eski çocukluk yaralarınızı tetiklediğinde veya haksız korkularınız sizi daha insancıl yapacak olan riskler almanızı önlediğinde bunu yapabilirsiniz.