Aşağıda sıraladığım gibi, kimi ufak cinsiyet farklılıkları var olsa da, karşı cinsle veya hemcinsinizle etkili iletişim kurmak büyük ölçüde bilinçsel gelişimle, bakış açısıyla, konuştuğunuz kişinin maskülen ve feminen enerjisiyle (kişinin kozmik adresiyle) ilgilidir.
Halihazırda bilmiyorsanız, iletişim için öncelikle soru sormayı ve dinlemeyi öğrenmelisiniz.
Karşınızdaki kişinin odak noktasında ne var; hayatta kalma, güvenlik, saygı, düzen, mantık, duygusallık, işlevsellik veya transandantal deneyimler mi? Konuşurken birincil kişi olan “ben”e mi, ikinci kişi olan “biz”e mi, üçüncü kişi olan “o”na mı yoksa dördüncü kişi olan “onun” kavramlarına mı başvuruyor?
Büyük resme mi yoksa detaylara mı odaklanıyor; bağlılık mı yoksa özerklik mi onun için daha önemli?
Cinsiyet farklılıklarına gelince, genelleştirmelerden kaçınabilmek için dikkatli olmak gerekiyor. Yine de bazı hassas durumlarda kadınların daha korku-temelli, erkeklerinse daha utanç-temelli olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada kadınları korkutmamak, erkekleri de bastırmamak önemlidir; aksi takdirde korku-utanç sarmalında aşağı doğru gitmeye başlarsınız.
Kadınlar ilişkiyi devam ettirmeye odaklanırken erkekler tartışmayı kazanmayı tercih edebilir. Erkekler sorun olduğunu hissettiklerinde bunu çözme eğilimi gösterirken, kadınlar empati yaparak dinlemeye, anlayış ve şefkat göstermeye yönelebilirler. Erkekler kendi konumlarını ve bağımsızlıklarını güçlendirmeye çalışırken kadınlar daha çok aradaki bağı sağlamlaştırmaya çalışırlar.
Araştırmalara göre kadınlar duygu ve hislerini iletmek için erkeklere oranla daha fazla yüz ifadesi ve göz temasına başvururlar. Kendi deneyimlerime göre, cinsiyet farklılıkları oldukça akıcı bir yapıdadır ve iletişim üzerindeki etkileri son derece küçüktür. Daha önemli olansa “kozmik adres” arasındaki farklılıklardır.