Temel fantezimizi aşar ve ilişkimizi varoluş değerlerine dayandırırız.
Temel fantezi, evrimsel biyolojik zorunluluğumuzun (tüm canlı organizmalarla paylaştığımız) evrensel bir olgusudur. Karşı cinse cinsel çekim hissetmemizi sağlayan fiziksel ve maddi özelliklerin arzulanması insan evrimi boyunca oluşmuştur. Beynimizin sürüngen kısmında programlanır ve üzerinde doğrudan bir kontrolümüz yoktur.
Romantik Sevginin Doğası ve Kimya’sında, birincil fantezi ve psikolojik faktörlerimiz karşılandığında ortaya çıkan hormonlar ve “âşık olma” çok güçlü bağımlılık yaratır. “geçici olarak deli” olmak olarak belirtilebilir.
Aşağıdaki grafik, Prof. Donald Symons’a (İnsan Cinselliğinin Evrimi) atfedilen, Birincil Fantazinin modern ve postmodern toplumlarda yarattığı dinamiği göstermektedir:
Varlık değerleri ile A.Maslow’un tanımladığı gibi bütünlük, mükemmellik, tamamlama, adalet, canlılık, zenginlik, sadelik, güzellik, iyilik, teklik, zahmetsizlik, doğruluk ve kendi kendine yeterliliği kastediyorum ve buna sevgi, merhamet, alaka, nezaket, bütünlük ve sorumluluk da ekleyebilirim. Integral Relationships: Erkekler için Elkitabı sayfa 31-33’te tutkuların, ilgi alanlarının, kapasitelerin, değerlerin ve ideallerin eksiksiz bir listesine bakabilirsiniz.
Burada tavsiye ettiğim ve istediğim şey, maddi, cinsel veya duygusal ihtiyaçlara karşı varoluş değerlerine odaklanmamız gerektiğidir. İhtiyaçlar ve fanteziler partnere yansıtılıp gerçekleşmedikleri takdirde cezalandırma ve reddetme olmamalıdır.
Integral partner seçmek isteyen bekar kadınlara Seduction Redefined adlı kitabı ve www.integralsingles.com’u öneriyorum.