Samimiyet

 

Bireylerin başka bir kişiyle yaşadığı bir ilişkide Samimiyet seviyesi, aşkın metaforik üçgeninin sol tarafının uzunluğu ile temsil edilir.

Samimiyet kapasitemiz doğrudan bilinç seviyemizle (“sadece kafamızın içinde olanı” değil, bilincimizi paylaşır ve algılayabiliriz), ruhsal gelişim (korku ve utancı azaltan) ve diğer gelişim çizgileri (Integral Relationships: A Manual for Men sayfalar 42-66) yanı sıra psikolojik sağlığımız (sayfalar 109-111) ile ilgilidir.

Dr. David Schnarch, eşinin “onayından” bağımsız olarak, duyguları ve düşünceleri paylaşarak, kendini tatmin eden duygusal yakınlığın önemini ortaya koyar (Passionate Marriage sayfalar 106-111), bu da daha tatmin edici bir cinsel hayata yol açar ve ilişkileri düzene sokar. Bu nedenle, samimiyet için “içimi-görmek” genel yorumu yanıltıcı olabilir, çünkü bizden samimi olabilmemiz için bizi doğrulayacak ya da “görecek” bir partner gerektirmez. Schnarch, Tutkulu Evlilik  sayfa 112 de “Samimiyet, cinsel ilişki sırasında orgazm gibidir – iki kişinin onu yaratması gerekir, ama sadece bir kişi sahip olabilir.”

Bununla birlikte, bir sevgi ilişkisine gerçekten bağlanmak, iyileşmek, öğrenmek, büyümek ve aydınlanmak için, bir partnerin paylaşılan ve karşılık verebilecek savunmasız içgörülerle rezonansa girmesi gerekir. Aksi takdirde bu durum tek yönlü bir sokak haline gelir ve tatmin olunulamaz, günlüğünüzle veya robotunuzla paylaştığınız durum gibi olur.